ŞAMANLAR VE TURNALAR
"Görsel Hafızanın Peşindeyim"
Benim için resim, sadece renklerin ve biçimlerin uyumu değil; hafızanın, mitlerin ve sezginin görsel bir dile dönüşmesidir. Tuvalin başına her geçtiğimde, içimdeki kadim bir sesi dinlerim. Bu ses bazen bir turnanın gökyüzüne bıraktığı yankıdır, bazen bir buğday başağının rüzgârla dansıdır, bazen de gözleriyle hem gören hem izlenen bir figürün sessiz bakışıdır.
Kadın figürleri, işlerimin merkezinde yer alır. Onlar yalnızca bir bedeni temsil etmez; toprağın belleğini, sezgilerin sessizliğini, tarihin izini taşırlar. Gözlerle kaplı giysiler giydiririm onlara; çünkü kadınlar hem bakandır hem bakılandır. Hem sırdaş hem tanık, hem hikâyeyi taşıyan hem de dönüştürendir. Bu figürler üzerinden sadece kadınlığı değil, insan olmanın evrensel halini anlatmaya çalışırım.
Mitolojiyle, doğa kültleriyle ve kolektif bilinçaltımızla kurduğum bağ güçlüdür. Yılanlar, spiral çizgiler, güneş sembolleri ya da turnalar... Hepsi birer metafor olarak yer bulur bende. Turna hem yas hem umuttur. Yılan bilgiyle yasak arasında bir sınırdır. Başaklar emeğin ve bereketin suskun şahitleridir. Bu imgeler benimle konuşur; ben de onların sesiyle tuvalime aktarırım anlatmak istediklerimi.
Renkler benim için sadece estetik tercihler değil, bilinçli ve dramatik seçimlerdir. Kırmızı tutkudur, yaşamın içinden geçerken bazen yara bazen güçtür. Sarı, tarlaların sıcağında saklı belleği çağırır. Siyah ve beyaz ise çizgilerimin yazıya dönüştüğü o eşikte, dünyayı yeniden okumamı sağlar.
- 16 Artworks
- 9 Available